DEPERSONALİZASYON ve DEREALİZASYON
Depersonalizasyon ve derealizasyon, psikolojik rahatsızlıkların bir türü olarak kabul edilir ve genellikle aynı anda ya da ayrı ayrı ortaya çıkabilir.
Depersonalizasyon; kendini ya da yaşananları gerçek dışı, uzak veya yabancı hissetme durumudur. Kişi kendi bedenini, duygularını veya düşüncelerini başkasına ait gibi algılar veya tamamen kendinden kopmuş gibi hisseder. Bu durum, kişinin kendini gerçeklikten kopmuş veya otomatik bir şekilde yaşayan bir gözlemci gibi hissetmesine neden olabilir.
Derealizasyon ise kişinin çevresini, nesneleri veya insanları gerçek dışı, bulanık veya yabancı olarak algılamasıdır. Kişi yaşananları bir film izler gibi hissedebilir veya çevresindeki her şeyin gerçek olmadığına inanabilir.
Bu rahatsızlıklar genellikle stres, travma, anksiyete bozuklukları, depresyon veya madde kullanımı gibi durumlarla ilişkilendirilir.
DEPERSONALİZASYON BULGULARI
- Kendinden ve/veya çevresinden uzaklaşmış hissetme
- Kendi bedeninin yabancı veya irade dışı gibi hissedilmesi
- Olayları veya duyguları gerçekten uzakmış gibi algılama
- Duygusal donukluk veya duygusal hissizlik
- Düşüncelerin bulanıklaşması veya zihinsel karmaşa
- Kendini gerçekten ayrılmış, rüya gibi bir dünya içinde hissetme
- Gerçeklik duygusunun zayıflaması veya kaybolması
- Görevlere odaklanmada veya bir şeyleri hatırlamada güçlük
- İşe ve diğer rutin faaliyetlere müdahale
- Aileniz ve arkadaşlarınızla ilişkilerde sorunlar
- Kaygı veya depresyon
- Umutsuzluk hissi
DEREALİZASYON BULGULARI
- Nesnelerin boyutlarının değiştiğini hissetme
- Zamanın yavaşladığını veya hızlandığını düşünme
- Kendini gerçek dışı bir dünyada gibi hissetme
- Kendi bedeninin ya da duygularının başkasına ait olduğunu düşünme
PEKİ NEDEN BUNLARI YAŞARIZ?
- Stres ve Travma: Özellikle çocuklukta yaşanan ciddi travmalar, istismar, kazalar veya savaş gibi olaylar depersonalizasyon riskini artırabilir.
- Anksiyete Bozuklukları: Depersonalizasyon sıklıkla anksiyete bozukluklarıyla ilişkilendirilir. Özellikle panik atak geçirenlerde bu durum daha sık görülebilir.
- Psikolojik Faktörler: Kişilik yapısı, zihinsel sağlık ve stresle baş etme becerileri gibi psikolojik faktörler depersonalizasyon riskini etkileyebilir.
- Beyin Kimyası: Bazı araştırmalar, depersonalizasyonun serotonin, dopamin ve noreprefrin gibi beyin kimyalarıyla ilişkili olabileceğini öne sürmektedir.
- Diğer Ruh Sağlığı Bozuklukları: Depresyon, bipolar bozukluk gibi diğer ruh sağlığı bozuklukları da depersonalizasyon riskini artırabilir.
- Uyuşturucu Kullanımı: Bazı uyuşturucuların ve alkolün kullanımı depersonalizasyonu tetikleyebilir ve kötüleştirebilir.
- Nörolojik Hastalıklar: Nadir durumlarda, depersonalizasyonun nörolojik hastalıklarla ilişkili olduğu görülebilir, ancak bu durumlar genellikle daha spesifik nörolojik belirtilerle birlikte ortaya çıkar.
Bizler herhangi bir stres veya kaygı durumu yaşadığımızda beynimiz bunu bizler için yaşamsal bir tehdit faktörü olarak algılar ve adeta bizi korumak için sistemi kapatır. Yani aslında bir anlamda bizi bizden korumak için kendimize ya da ortama yabancılaşır.
Hastaların DSM-5’E göre teşhis edilebilmesi için aşağıdaki kriterleri karşılaması gerekir:
- Kalıcı/tekrarlayan depersonalizasyon/derealizasyon ataklarının varlığı
- Bir epizot sırasında gerçeklik ve dissosiyasyonu ayırt etme yeteneği (yani hasta algısal bir rahatsızlığın farkındadır)
- Semptomlar sosyal, mesleki veya günlük yaşama müdahale edecek kadar ciddidir
- Semptomlar bir madde veya ilaçtan kaynaklanmamaktadır.
- Belirtiler başka bir psikiyatrik bozukluktan kaynaklanmamaktadır.
NELER YAPABİLİRİZ?
Bu gibi durumlarla baş edebilmek için en iyi yöntemlerden biri anda kalma egzersizleridir. Bu egzersizler kişinin dikkatini şimdi ve burada olanlara yöneltmesi ile ilgili egzersizlerdir.
Gerçekle olan bağlantıyı sağlamak ve orada kalmak için bazı teknikler:
-
- Dokunmak
- Çimdiklemek
- Obje tanımlamak
- Eşyaları saymak
- Delirmediğini kendine hatırlatmak
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Terapi sürecinde, hastalar semptomlarına nasıl tepki vereceklerini öğrenir, gerçeklikle daha bağlantılı hissetmelerini sağlayacak stratejiler geliştirirler.
İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda depersonalizasyon ve derealizasyon semptomlarını yönetmek için antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçlar semptomların şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.
Stres Yönetimi ve Diğer Destekleyici Tedaviler: Stresi azaltmaya yönelik teknikler, yoga, meditasyon gibi uygulamalar veya grup terapisi gibi destekleyici tedaviler de semptomların yönetimine yardımcı olabilir.